Çocukların okula başlamasıyla birlikte oluşan sınav kaygısı ve rekabet ortamı, bazı psikolojik baskıları ve iletişim sorunlarını beraberinde getiriyor. Bu zihinsel kaygılar çocukların kişisel gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Öyle ki bu durum çocuğun arkadaşlarıyla ve ailesiyle olan iletişimine ve geleceğine zarar verebiliyor; konsantrasyon ve odaklanma problemlerini doğuruyor. Sürekli kaygı ve stres içinde olan çocuğun sosyal hayattaki iletişim ve okul başarısı da aynı oranda düşüyor. Bu durum çocuğun kişilik gelişimi açısından ergenlik dönemiyle beraber daha fazla önem arz etmeye başlıyor. Çocuklarda yaşanan stres kaynaklı kaygı, özgüven eksikliği ve muhtelif korkular düzenli meditasyon uygulaması ile şifalandırılabiliniyor.

Meditasyonun çocuklar üzerinde yarattığı etkinin oldukça yüksek olduğunu belirten Ayurvedik Yaşam Eğitmeni N. Ebru Şinik, meditasyon eğitiminin çocukların odaklanma yeteneğini artıracağını ve konsantrasyonunu güçlendireceğini vurguluyor.

Şinik, ‘’Meditasyonun faydalarının haftada bir iki kez yapılacak uygulamayla görülmesi mümkün değil. Çocukların günde 5 dakika bile olsa her gün düzenli olarak meditasyon yapmaya başlamasıyla yaşamlarındaki olumlu gelişmelere çevrelerindeki herkes şahit olacaktır” diyor.

Şinik, düzenli yapılan meditasyon sayesinde çocukların stres ile baş etmeyi öğrenerek, buna bağlı olarak oluşan kaygı ve korkularından özgürleşerek, beşeri potansiyellerini özgürce ortaya koyacaklarını ve başarıya çok daha kolaylıkla ulaşacaklarını söylerken, ebeveynlere de öneriyor: “Çocuklara örnek olmak açısından ebeveynlerin de meditasyon eğitimi alması çok önemli.”