Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, alerjik çocuk ve yetişkinlerin sağlıklı bir bireye kıyasla daha sık sinüzit olduğunu belirtiyor. Bu durumun sık antibiyotik kullanımına sebep olduğunu ve bu kullanımın önüne geçilmesi için bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Sinüzite neden olan bakterilerin özlerinden oluşan, ağızdan alınan aşının, hastalığın gelişimini önlediğini söylüyor. Sonbaharda 3 ay süreyle kullanılması tavsiye edilen bu kapsül aşıların alerji aşısı değil bakteri aşısı olduğunun altını çiziyor. Ayrıca, Prof. Dr. Tabak alerjinin devam etmesi halinde her yıl bir kez olmak üzere bu aşının yaptırılmasına devam edilmesi gerektiğini sözlerine ekliyor.

Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, Alerjinin gerek çocuk gerekse yetişkin hastalarda hem burunda, hem de akciğerlerde aşırı bir hassasiyet yarattığına değiniyor. Birçok hastada, burnun içini döşeyen zarların alerjiye bağlı şiştiğini ve burnun tıkandığını belirtiyor. Benzer belirtileri sürekli yaşayan alerjik hastaların, bir de soğuk algınlığı virüslerinin yarattığı burun tıkanıklığı ile mücadele etmek zorunda kaldığında enfeksiyonun atlatılmasının zorlaştığını söylüyor. Prof. Dr. Tabak, hastalığın tanısının sadece hastalığın hikayesi ile koyulabildiğini belirtiyor. Herhangi bir tahlil olmaksızın bir soğuk algınlığının, burun şikayetleri veya öksürük probleminin 10 gündür geçmediği durumlarda hemen sinüzit tanısı konulduğuna değiniyor. Sinüzitin oluştuğu durumlarda antibiyotikler ile tedavi edildiğini ve bu sürenin kesinlikle 10 günden kısa tutulması gerektiğine vurgu yapıyor.

Prof. Dr. Yonca Tabak, alerjinin enfeksiyona daha sık neden olduğunu ve alerjinin tedavi edilmesi gerektiğini, en etkili tedavinin ise dil altı damla aşı olduğunu belirtiyor. Bu aşıların bakteri aşısı gibi yine ağızdan kullanıldığını, alerjik olunan maddenin vücuda verilmesiyle alıştırma yapıldığına değiniyor. Alerji tedavisiyle enfeksiyonlara direnç sağlandığı zaman, bakteri aşılarına gerekliliğin ortadan kalktığına vurgu yapıyor.