Yenidoğan Bebeklerde Uyku Sorunu
Uykusuzluk bebeklikten başlıyor… |
Yenidoğan bebeklerin 2-3 saate bir uyanıp beslenmesi gerektiğini belirten Bayındır Hastanesi Kavaklıdere Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.Nevin Aykol, bebeğin kilo alımı yeterli ve doktor tarafından başka bir öneride bulunulmamışsa 2 haftadan itibaren uyandırmaya gerek olmadığını vurguladı. İlk 3 ay gece 24 den sonra 2-3 kez olan uyanmaların 6 aydan sonra genellikle bire düşer.
İlk aylarda kolik sancıları anne-babaları uyutmazken, bebek büyüdükçe diş çıkarma dönemi, gündüz yaşanan korkuların rüyalarda tekrarlanması, annenin işe başlaması ile terk edilme korkusu, anne sütünün kesilme dönemi gibi çeşitli nedenler geceleri uyanmaya yol açabilir. Bazı bebekler etrafta çok fazla uyaran olduğunda, kalabalık ortamlarda, eve yabancıların gelmesi ve aşırı aktivite yapılan bir günün sonunda uyuyamazlar. Anne-baba ile fazla zaman geçirmek isteyen bazı çocuklarda da uykuya direnirler.
Öncelikle bebeğin fiziksel gereksinimlerinin karşılandığından yani karnının tok, altının kuru, ortam ısısının yeterli olup olmadığını anlamalıyız. Bebeğin kısa bir süre sonra tekrar uyuyabileceğini düşünerek aşırı gürültü, ışık gibi uyaranlar vermemeliyiz. Bebeği yatağından uzaklaştırmadan sakinleştirmeye çalışarak bir süre onunla konuşmalıyız.
Bebeğin kendini güvende hissedebilmesi için ağladığında yanına gitmeliyiz. Ama kendi yatağına almak bir süre sonra alışkanlık yaratacağı için uygun bir davranış değildir.
Yenidoğan bebekler ortalama 18 saat, 6 aydan sonra genellikle 10-12 saat ( gündüzleri 2 kez yapılan şekerleme dahil) uyurlar.
Yenidoğan bebekler gece ve gündüz ayrımı yapmadan uyurlar ve uyanırlar. 2 aydan sonra geceleri daha uzun uyumaya başlarlar. 15 aydan sonra gündüz uykusu ikiden bire düşer.
Nasıl yetişkin insanların uyku ihtiyacı farklı farklı ise bebeklerde aynı şekildedir. Bazı bebek 15 dakika ile yetinirken, bazıları 2 saat uyuyabilmektedir.
Yenidoğan sağlıklı bir bebek 2-3 saatte bir uyanıp anne sütü alır ve uyumaya devam eder. Gece beslenmesi genellikle 6-8 aydan sonra gerekli değildir.
Ortalama 20 derecelik ısısı olan sessiz, loş bir ortam uyku için idealdir. Her gün aynı ortam ve aynı saatte uyutmaya çalışmalıyız. Yatak güvenli, kenarları yumuşak, yatak örtüleri pamuklu ve yumuşak olmalıdır. Yastık kullanmak tehlikeli olabilir. Bebeğin sevdiği yumuşak bir oyuncak yatağa konulabilir. Başka bir çocukla aynı yatakta asla yatırmamalısınız. Uykunuz ağırsa asla yatağınıza almayınız.
Uykudan önce banyo rahatlatıcı olabilir. Hafif bir müzik, hafif sallama hareketleri uykuya dalmayı kolaylaştırabilir. Uykudan önce aşırı heyecan yaratıcı aktivitelerden, büyük çocuklarda bilgisayar oyunları ve televizyondan kaçınmak gerekir. Yatmadan önce pijama giymek, kitap okumak gibi belirli rituelleri yaparak uyku saatini öğrenmeye alıştırmak gerekir.
Uykunun insan yaşamında çok önemli bir yeri vardır. Erişkin bir insan yaşamının yaklaşık üçte birini uykuda geçirmektedir. Bu dönem içerisinde hem beynin işlevleri hem de beynin işlevlerine bağlı olarak organizmadaki diğer sistemlerin işlevlerinde çok ciddi değişiklikler olmakta yani uyku sırasında hem beynimiz hem organlarımız, uyanıklıktan farklı bir şekilde çalışmaktadır. Dolayısıyla uyku sırasındaki bu farklılık, oluşan hastalıkların da farklı olmasına neden olmaktadır. Bu hastalıkları inceleyen bilim dalı da ‘uyku hastalıkları’ bilimidir.
Uyku hastalıkları içerisinde uykusuzluk (insomni) çok sık görülmekte, bu hastalık filmlere, edebiyat eserlerine ve sanat akımlarına konu olmaktadır. Uykusuzluk insan yaşamını ciddi şekilde etkileyen bir tablodur.
Uykusuzluk denilen tablo, aslında beynin uyanıklığını sağlayan merkezlerin normalden daha fazla aktif olması sonucu ortaya çıkmaktadır. Beyinde uyanıklığı sağlayan merkezlerin oluşturduğu sempatik aktivitenin uykusuzluk çeken kişilerde daha fazla olarak ortaya çıktığı gözlenmektedir. Bu nedenle insomni hastalarının bazılarında “Çocukluğumdan beri annem benim az uyuduğumuz söyler” sözü çok sık duyulur. Çünkü bunların bebeklikten gelişen, uyanıklığı sağlayan merkezleri, uyanıklığı sağlayan hormonları daha aktif durumda bulunmaktadır. Uykusuzluk tedavisi son dönemlerde çok önemli değişiklikler göstermekte, gelecek yıllarda bu hastalığın kökünden çözülmesi için kesin verilere ulaşılabilecektir.
Yorumlar Sende Yaz
Yorum Bulunamadı. İlk Yorum yazan siz olmak için tıklayın.