Besin Grupları
Kalsiyumun vücuda yararlı hale dönüşmesini sağlar. Normal bir beslenme, gerekli fosforu almaya yeter. Peynir, süt, yumurta sarısı en iyi fosfor kaynaklarıdır. |
Bunlar enerji veren gıda maddeleridir. Yaşamak için enerji harcamanız gerekir. Beşiğinde yatan bir bebek fazla hareket etmemesine rağmen çok enerji harcar. Bunun için şekere ihtiyacı vardır.
Şekerin her gramında 5 kalori vardır.
İki tip şeker vardır:
Hızlı şekerler: Şeker kamışı, şeker pancarından elde edilen şekerler balda meyvede bulunan şekerlerdir.
Ağır şekerler: Pirinç, makarna, ekmek ve genel olarak bütün nişastalı gıdalarda bulunur.
Birinci tür şekerler hızla kana karışırlar,ikinciler ise ağır ağır emilirler. İkinci tür şekerler tercih edilmelidir.
İYOT
Tiroit bezinin çalışması için gereklidir.Bu bez boyunda bulunur, en önemli işlevi enerji kullanımını kontrol etmektir. Normal bir beslenme düzeninde, iyot yeterince bulunur. İyot, özellikle balıkta çok vardır.
KALORİLER
Vücudun ihtiyacı olan gıda miktarı, kalori ile ölçülür. Gıdaların besin değeri de kalori ile ifade edilir. Örnek: Bir oduncunun günlük ihtiyacı 4500 kaloridir, yeni doğmuş bir bebeğinki ise kilo başına 120 kaloridir. 2 ila 6 aylık bebeğinki 110, 6 ila 12 aylık bebeğinki 100, 1 yaşından 3 yaşına kadar ise 90 kaloridir. 1 litre anne sütünde (ve inek sütünde) 700 kalori vardır.
KALSİYUM
Kemiklerin sağlamlığında büyük rol oynar. Bebeklerin iskeletlerinin oluşması için kalsiyum çok gereklidir. En çok kalsiyum içeren gıdalar süt ve sütlü maddelerdir. İnek sütü, anne sütüne nazaran 3-4 kat daha fazla kalsiyum içerir. Ama bu kalsiyumun bebek bünyesine geçişi çok zordur. Kremada gravyer, kaşar peynirlerinde de bol kalsiyum bulunur. Kuru incir,kuru fasulye,karnabahar, tere de kalsiyum içerir, Vücudun kalsiyumu alabilmesi için fosfora ve D vitaminine ihtiyacı vardır.
KATKI MADDELERİ
Piyasada satılan gıda maddelerinin çoğunda bir veya birden fazla katkı maddesi bulunur. Renklendirici, koyulaştırıcı, koruyucu, koku verici, vb. Bu maddeler doğal veya suni olabilirler. Kullanımları yasalara bağlıdır. Kod numaraları paketlerin üstünde yazar. (E harfi ve 3 rakam) Bu maddelerin yararları ve zararları tartışılabilir ama bazılarından özellikle uzak durmak gerekir. E100, E180 kodlu renklendiriciler, kuru yemişlerde kullanılan sülfitlerdir. E250, E251 tuz adı vermekte kullanılan nitrat ve nitritlerdir.
MADENİ TUZLAR
Besinlerden alınan başlıca madeni tuzlar şunlardır:tuz, kalsiyum tuzu, fosfor, demir, iyot, potasyum.
OLİGO ELEMENTLER
Vücudumuzda çok küçük miktarlarda bulunan minerallerdir. Biyokimyasal açıdan çok gereklidir. Oligo elementler, bakır, çinko, kobalt, manganez, gümüş alüminyum, molibden, selenyum olarak sayılabilir. Bunların eksikliği, ya beslenme bozukluğu, ya da sindirim sisteminin bunları absorbe edememesinden kaynaklanır. Bebeklerde oligo element eksikliği, erken doğum halinde, kötü beslenme, bağırsak hastalıkları olduğu zaman ortaya çıkar.
POTASYUM
Şekerlerin vücuda yararlı hale gelmesini sağlar. Vücutta bulunan tuz miktarı, potasyuma bağlıdır. Yani az tuz alan bir vücut (örneğin vejetaryen bir kişide) tüm tuzunu kaybeder. Sağlıklı bir beslenme düzeninde yeterince potasyum vardır.
PROTEİN veya PROTİDLER
Vücudumuzu inşa eden maddedir. Bu yüzden, protein çocuklar için gereklidir. Protein sütte, ette, peynirde, balıkta, yumurtada, tahıllarda, baklagillerde vardır. Proteinler, gram başına 4 kalori içerirler.
Çocuk proteinsiz büyüyebilir mi? Yani vejetaryen rejim uygulanabilir mi? Bu rejimde, et ve hayvansal proteinler (süt ve yumurta) yenmez, nebati proteinler (soya,badem) yenir. Bu rejimi hiç tavsiye etmiyorum, hatta zararlı olabileceğini bile düşünüyorum. Büyümekte olan bir bebek, böylesine dengesiz bir beslenme ile gelişemez.
Buna karşılık, et ve balık verilmeden ama başka hayvani proteinler (yumurta,süt) ilave edilerek hazırlanmış bir rejim, çocuğun gelişmesini tehlikeye atmaz.
Ne kadar protein verilmeli?
Uluslar arası sağlık örgütlerinin tavsiyelerine göre 0 ile 2 aylık bebeklere günde kilo başına 2, 4 gram , 2 ila 6 aylık bebeklere günde, kilo başına, 1, 7 gram, 6 ile 12 ay arası günde kilo başına 1, 2 gram, 1 ile 3 yaş arasındaki çocuklara günde kilo başına 0, 9 gram protein verilir.
SELÜLOZ
Ağırlığı ve hacmi sayesinde bağırsakların çalışmasına yardım eder, bu açıdan çok gereklidir. Selüloz meyve ve sebzelerde bulunur.
SODYUM KLORÜR
Mutfakta kullandığımız tuzun kimyasal ismidir. Vücudumuzun tuza ihtiyacı vardır. Çünkü, tuz vücuttaki suyun hareket etmesinde rol oynar. Ayrıca, tuz midedeki asitlerin salgılanmasını sağladığı için hazmı kolaylaştırır. Aşırı tuz zararlıdır çünkü yetişkinlerde yüksek tansiyona neden olur. Bebeklerin mamalarına da fazla tuz konulmamalıdır.
VİTAMİNLER
Yağlar, şekerler, proteinler, kalori kaynağıdır yani enerji verirler. Vitaminler ve mineraller kalori vermezler. Onların görevi, kalori veren besinlerin vücut tarafından kullanılmasını sağlamaktır. Vitaminler çok çeşitlidir:
A VİTAMİNİ: Çocuğun büyümesinde ve mikrobik hastalılıklarla savaşmasında önemli bir rol oynar. A vitamini, havuçta, maydanozda, kayısıda, tereyağında, balık yağında, yumurta sarısında, ciğerde, sardarya balığında bulunur.
B VİTAMİNLERİ: B vitaminleri çeşitlidir: B1,B2,B6,B12,vs... B vitaminleri, sinir sisteminin, kasların, sindirim sisteminin, kanın sağlığı üzerine etkisi vardır. Bitkisel ve hayvansal gıdaların hemen hemen tümünde bu vitaminler bulunur. Özellikle buğday ve ciğerde çok vardır.
C VİTAMİNİ: Bu vitaminin kimyasal işlevi çok önemlidir. C vitamini eksikse, kanamalar, yorgunluk, ağrılar ortaya çıkar. Eski zamanda, gemiciler denize açıldıkları zaman, skorbüt denilen bir hastalığa tutulurlardı. Dişleri dökülür, ciltlerinin üstünde kırmızı kan lekeleri belirir, bitkin düşerlerdi. Bunun nedeni, C vitamini eksikliğidir. Artık bilinmektedir ki yalnızca konservelerle beslenen kişilerin bol bol limon, portakal gibi meyveler yemesi gerekir. Artık, skorbüt hastalığı ortadan kalkmıştır. C vitamini, sıcakta ve açık havada yok olur. Çabuk ve üstü kapalı olarak pişirilirse, besinlerde bir miktar C vitamini kalır.
100 gram taze meyvede bulunan C vitamini miktarları (mg olarak): Limon, portakalda 45, greyfurtta 40, Frenküzümü 35, mandalinada 30, frambuazda 25, ananasta 24, domateste 23, Ayı üzümü 16, olgun muzda 10, kiraz,şeftalide 8, kavunda 6, erik ve elmada 5, üzüm,kayısı,armutta 4,incirde 2. Kivi, 300 mg ile, en fazla C vitamini içeren meyvedir.
D VİTAMİNİ: D vitamini eksikliği raşitizme neden olur. Kalsiyum ve fosforun bünye tarafından emilmesine yarar. D vitamini, güneşin ültraviyole ışınlarının, deriye temasıyla oluşur. Ayrıca balık yağı da D vitamini açısından çok zengindir çünkü balıklar, güneş gören yosunlarla ve hayvanlarla beslenir.
Şehirlerde, sis ve hava kirliliği, güneş ışınlarını engellerler. Bu yüzden kış mevsimlerinde çocuklara D vitamini verilir... Esmer, koyu tenli çocukların D vitamini ihtiyacı daha fazladır.
Bu saydıklarımızın dışında, başka vitaminlerde vardır. E vitamini büyümede, K vitamini kanın pıhtılaşmasında, P vitamini damarların sağlamlığında, folik asit, sinir sisteminin direncinde rol oynar. Dengeli bir beslenme, çocuğun vitamin ihtiyacını karşılamak için yeterlidir.
YAĞLAR
2 türlü yağ vardır:
Bir besin maddesinin yapısının içinde olan yağlar: bunlar en çok sığır etinde bulunur.
Saf halde bulunan yağlar: Bu yağların bir kısmı hayvani, (tereyağı), bir kısmı da nebatidir.(bitkisel)
Yağların bazıları temel yağlardır, vücut bunları üretmez gıda yoluyla alınması gerekir. Bunlar doymamış yağlardır. En önemlisi linoelik asittir, bu asit beynin ve sinir siteminin oluşmasında temel bir rol oynar. Doymamış yağlar, ay çiçeği, soya, mısır yağlarında bulunur. Anne sütünde, doymamış yağ vardır. İnek sütündeki doymamış yağ oranı anne sütüne nazaran çok azdır. Bu yüzden hazır bebek sütlerine bu yağlar ilave edilir.
Yağlar çok besleyicidir: 1 gramında 9 kalori vardır. A ve D vitaminlerinin vücut tarafından emilmesinde büyük rol oynarlar. Ancak, yağların hazmı zordur. Bu yüzden pişmiş yemeklerin yağ emmemiş olması gerekir. Yemek pişirilmeli, yağ sonradan ilave edilmelidir. Yağ sıcaksa mideyi tahriş eder. Tekrar tekrar ısıtılması daha da kötüdür.
Çikolata, badem, ceviz, zeytin de bu tür yağlar vardır. Günümüzde fazla yağlı yemenin kalp ve damar hastalıklarına yol açtığı bilinmektedir. Bu yüzden çocuğun beslenmesinde de yağ ölçülü olarak kullanılmalıdır.
Kaynak: Çocuğumu Büyütüyorum, Laurence Pernoud, E Yayınları
Yorumlar Sende Yaz
Yorum Bulunamadı. İlk Yorum yazan siz olmak için tıklayın.